{ "title": "İshal Mikrobunu Kim Bulmuştur", "image": "https://www.ishal.gen.tr/images/ishal-mikrobunu-kim-bulmustur.gif", "date": "21.01.2024 11:00:23", "author": "seval sarıboya", "article": [ { "article": "
İshal Mikrobunu Kim Bulmuştur, İshal mikrobunu İslam alimi ve bilgini olan Akşemseddin tarafından bulunmuştur. Akşemseddin Louis Pasteur'in yaklaşık 400 yıl sonra bir deneyle keşfettiği mikrobu Maddetü'l-Hayat adlı eserinden yıllar öncesinden dile getirmiştir. Ayrıca bitkiler üzerinde de geniş araştırmalar yapmış ve o yıllarda binlerce kişinin ölümüne sebep olan bulaşıcı salgın hastalıklarla da yakından ilgilenmiştir. Bilimler tarihinde; Akşemseddin dini ilimlerde olduğu gibi tıbbi ilimlerde de büyük bilgiye sahipti. Hastalıkların teşhisini yanılmadan koyar ve ilacını da bizzat kendisi hazırlardı. Şu hadise, onun bu konuda ne kadar büyük bir ilim adamı olduğunu anlatmaya yeterlidir. Bir gün vezir Halil Paşa'nın oğlu hastalanır. O zamanın devri olan ünlü hekimlerin hepsi çağırılır ve tedavi etmeye çalışırlar. Kendilerine göre bir kısım ilaçlar hazırladılar. Bu arada Akşemseddin de davet edildi. İçeriye girdiği anda saygıyla karşılandı. Akşemseddin'in ilk işi, hekimlerin nasıl bir teşhis koyduklarını ve ne gibi ilaçlar hazırladıklarını sormak oldu. Daha sonra hastaya bir de kendisi baktı ve iyi bir şekilde muayene etti. Ancak teşhisi yanlış buldu. Verilen ilaçlar kullanılmamalıydı. Hekimler buna itiraz ettilerse de Akşemseddin hepsini susturdu. Kendisi bir ilaç hazırladı ve çocuğa içirdi. Çok geçmeden çocuk iyileşti ve hekimler şaşırıp kaldılar.

Akşemseddin; hekimlikte bu derece bilgiliydi. Bitkiler üzerinde yaptığı araştırmalar ile ilgili hangi bitkinin hangi hastalığa iyi geldiğini çok iyi bilirdi. Bitkilerden yaptığı ilaçlar birer harikaydı. Bu konuda öyle bir Uzman olmuştu ki bitkiyi görür görmez hangi hastalığın ilacı olabileceğini hemen anlardı. Şöyle bir şey daha anlatılır; Akşemseddin bir ilaç yapmak için dağlardan bitki toplarken, bitkiler dile gelirmiş; \"Ben şu hastalığa iyi gelirim\" derlermiş. Akşemseddin'in keramet sahibi; Allah'ın sevgili bir kulu olduğu düşünülürse bunun hiç de sıradan olmadığını kolaylıkla anlayabiliriz. Akşemseddin, bedeni hastalıkların olduğu kadar ruhi hastalıklarında usta bir hekimidir. Kendisine \"Tabibi ervah-Ruhların doktoru\" derlermiş. O zamanın devrinde hastalar onun sığınağı olmuştur. Hastaları süratle sağlığına kavuşturmakla tanınırdı. Bu konudaki hüneri ve yeteneği dillere destan olmuştur.

Keşfi; Akşemseddin bu hususta bulaşıcı hastalıklara karşı çok araştırmalar yapmıştır. Çünkü o zamanlara göre salgın hastalıklar sonucunda binlerce kişinin ölümüne kadar sebep olmuştur. Bu insanları eceline terk etmek olmazdı. Resulullah'ın hadisi ile ilgili \"Her derdin devası vardır\" bu bulunabilir. Hastalığın hangi yollarda bulaştığı tespit edilir ve ona göre tedavi edilirdi. Akşemseddin bu konuda çok hassas olduğu için sürekli araştırmalar yapardı. Sonun da \"Maddet-ül Hayat\" isimli tıp kitabında konu ettiği şu neticeye varmıştır; Hastalıkların insanlar üzerinde meydana geldiğini düşünürsek yanlıştır. Hastalık insandan insana bulaşmak suretiyle oluşur. Bu bulaşma gözle görülmeyecek kadar küçüktür. Ancak canlı tohumlar vasıtasıyla olur. Böylece Akşemseddin, mikrobun tarifini bulmuş ve her türlü hastalığa karşı gözle görülmeyecek kadar küçük canlıların oluşturduğunu dünya da ilk defa keşfetmiş olan biriydi. Hatta mikroskop henüz icat edilmemişken, mikrobu ilk bulan bilgin olarak Akşemseddin efendi ilim tarihine geçmiştir.
" } ] }